Ağustos....

Ağustos geldi... Ağustos gelince yazın ortalara geldiğini hissederim ve hafiften içim burulur .. Diyeceksiniz ki daha koskoca Ağustos var.. İzmir'de olduğumuzdan Eylül'ü hatta Ekim'i var... Ama yok.. Temmuz'da iyice artan o coşku ivmesi hafiften inişe geçer...Her ilkbaharda o yaz neler yapacağının planları aklında koca koca sayfaları doldurur...Her bir hafta geçince; e olsun daha yaz başı; şu haftada işleri kolaylayayım sonra aklım daha rahat tatile çıkarım; yok hem deniz daha sıcak olur her yer dolar; hem daha sezon başlamadı her yer şöyle bir tam yerleşsin; tatilimi hemen başta yemeyeyimde tüm yaz çalışırken motivasyonum olsun gibi düşüncelere kapılırız.... Aslında bu düşünceler kıyamadığımız o çıkılacak bir hafta tatil için ürettiğimiz bahanelerdir.. Sonra Ağustos gelir...Bir anda panikleriz.. Yaz ortası gelmiştir ve her haftasonu birşeyler yapmamıza rağmen dönüp geriye baktığımızda elle tutulan, bu yazda şunu yaptım deyipte akıldaki listelerden çentik attığımız çok az şey olduğunu farketmişizdir... Tamam hemen çıkalım diye artık aklımıza tatil fikrini oturttuğumuz zamanda acaba çevremiz bu fikre uyacak mıdır bakalım... İşimiz, eşimiz, kardeşimiz, annemiz, arkadaşımız başlar bu kez yapılacakları söylemeye... Tabi bizde söylenmeye...Ya atarız yine tatil düşüncesini içimize ya da çıkarız sinir harbi veya kafamızda binbir düşünce ile tatile...Sonra bir haftasonu kıvamında, ancak o son tatil öncesi stres depolamasını atarak bitiririz tatilimizi... Böyle geçer koskoca bir yaz....Umutlar bir sonraki yıla sanki önceki yıllarda aynı süreçler hiç yaşanmamış gibi tazecik aktarılır.. Ne diyelim...Daha yaz bitmeden hiç olmazsa listemize birkaç çentik atmak için şöyle bir silkinelim.... Sevgiyle kalın...